-- Hayattan

Beyin Üzerinde Kadın-Erkek Farklılıkları

Kadın ve Erkek aynımı düşünür ? Biyolojik farklar nelerdir ? Neden zıtlaşırız, nerede birleşiriz ?

Kadınları temsil eden Venüs’ün pürüzsüz yapısına karşı, erkekleri temsil eden Mars’ın yamuk yumuk bişi olması enteresan.

Güneş sisteminde sadece Venüs’ün diğer gezegenlerin tersine saat yönünde dönmesine ne demeli ? Mars ise Roma mitolojisinde savaş tanrısı olarak kabul edilen gezegen.

İnsan beyni ile önemli keşifler hep erkek beyni üzerinde yapılmıştır. Sebebi de savaş alanlarında genellikle erkeklerin oluşu ve onların ciddi kafa yaralanmalarından kaynaklanmaktadır.

7.000 yıl önce bulunan trepanasyon denen bir yöntemle insanların kafalarında delikler açarak incelemeler yapıldığı görülmüştür. Bu deliklerdeki iyileşme bulguları kişinin canlı iken bu işlemin yapıldığını göstermiştir.

İdamlarda Giyotin  kullanılması ile her ne kadar vahşi görünsede sinir bilimciler için incelenecek bir çok kafa ortaya çıktı.

Anne karnında dakikada 250.000 sinir hücresi üretilmektedir. Saniyede 4160 adet sinir hücresi!

Dişi Beyin, Erkek Beyin

Testosteron erkekte, östrojen ise kadında daha fazla bulunmaktadır. İlk başlarda östrojen çok iken sonlara doğru testosteron çoğalırsa bebek erkek olarak dünyaya gelir.

Doğadaki neredeyse tüm hayvanlarda gösterişli olan, güzel sesli olan erkektir. Erkek dişiyi etkilemek için kadınlarda az miktarda veya hiç bulunmayan nöronlara sahiptir. Güzel öten bülbül dişisine şarkılar söyler, ama dişi onun gibi şarkılar söyleyemez. Tavus kuşununda renkli ve alımlı gözükeni erkektir. Penguenler kilometrelerce öteden en güzel taşları bularak dişisine yuva yapmaktadır. Dişi ise bu yuvalar arasında gezip en güzel ve sağlam duran yuvayı yapan erkekle birlikte olmaktadır. Bir dişi için onca taş toplanır mı diyenler? Kuyumcularda gezip tek taş pırlanta aradığınızı unutmayın!

Doğada süslü olan aslında hep erkektir. İnsanda nasıl peki? Yapılan bazı araştırmalarda aslında insanın evrimleşerek bu süsün yerini, sosyal statü, maddiyat ve zeka gibi konulara bıraktığı görülüyor. Yani “kadınlar kendilerini güldüren erkeklere bayılır” sözü ile burada güldüren erkeğin zeki bir insan olacağı düşüncesiyle bir etkilenme söz konusu olabilir. Bu evrimin, erkeğin dişisini etkilemek için zamanla zekasını geliştirdiği sonucunu çıkartıyor. Araştırmalara göre kadınlar gerçekten kendilerini güldüren erkekleri çekici buluyor ama erkeklerde aynı durum söz konusu değil. Fakat esprisine gülündüğünde erkekte kadını çekici buluyor sonuçları çıkıyor. Aslında kadında erkekte kadın için süslenmektedir.

Sinekler üzerine yapılan bir araştırmada, kendisi dişi tarafından red edilen erkek sineklerin alkole bağımlılığında artış gözlenmiştir.

Kadınlar mantıksal olarak ve büyük resimi görmekte erkeklerden daha başarılı olduğu açık.

İlişkiler ve İletişim

İlişkiyi kadın başlatır ve kadın bitirir. Lakin her zaman başlatan ve bitiren kadın aynı olmayabilir.

Farklı işlevlerdeki bölgelerin kontrolü beyinde hem sağ hemde sol tarafta bulunmaktadır. Böylece biri zarar görürse diğeri iş görmeye devam eder. İlişki de erkeklerin kadınları dinlememesi çok normal. Çünkü testosteron hormonu erkekte sol tarafın gerilemesine yol açıyor. Bu durumda konuşma ve dil muhakemeyetinden sorumlu alan (temporal korteks) kadın kadar gelişmiş olmuyor ve erkek hep sağ taraftaki bölgeyi kullanarak iletişim kurmaya çalışıyor.

Yapılan bir deneyde, kadın ve erkek deneklere kulaklık verilip, her saniye 1 kelime söylenerek bu kelimeyi tekrar etmesi istenir. Bazı anlarda sağdan farklı soldan farklı kelimeler iletildiğinde, kadın bunları başarıyla anlayıp geldikleri yönleriyle birlikte dile getirir. Ör: masa- sandalye – sağdan armut soldan koyun kelimeleri söylendiğinde kadınlar başarıyla testi geçerken erkek son kelimede “kormut” diyerek bu konuda zayıflığını kanıtlamıştır. Bu yüzden bir işe konsantre olmuş erkeğe farklı bir şey söylendiğinde, beyin otomatik olarak refleks ile bu gürültüyü uzaklaştırır, duyamazsınız.

Yapılan bir araştırmada 17-25 arası gençlere bir yandan müzik bir yandan parazit sesi verildiğinde, kadın bunları başarıyla analiz etmiş fakat erkeklerde parazit sesini beynin baskıladığı görülmüştür. Buda demek oluyorki 2. bir sesi erkek parazit olarak algılayıp engellemeye, duymamaya çalışıyor. Bu yüzden kadınlar, erkekler ile iletişim kurmaya çalıştığında diğer gürültüleri ortadan kaldırmalıdır.

Kadında, doğal olarak yüz refleks tanıma ve sesteki farklılıkları analiz etmekte üstün bir yetenek bulunmaktadır. Yine beynin sol tarafının gelişmiş olması ile sesinizdeki en ufak değişikliği farkeder ve “neyin var?” diye sorabilir. Bu durum annelik iç güdüsü ile uzun süre konuşamayan bebeklerin ihtiyaçlarını analiz etmek için önemli bir özelliktir. Bu yüzden erkekler farkında olmadan artan ses tonlarına dikkat etmeliler ve karşısında “bağırma bana” diyen kadına “ben bağırmıyorum” diyerek bağırmamalıdır çünkü yüksek ihtimal haklıdır.

Kadınlar her zaman iletişim konusunda bir adım öndedir. Daha bebek iken bile önlerine bir engel koyulduğunda, erkek bebek aşamadığında ağlarken, kız bebekler annesi ile iletişim kurmaya çalışıp yanıt alamadığı için ağlar. Erkek bebeklerin yataklarının bir yanına renkli top, diğer yanına ebeveyni oturduğunda, erkeklerin renkli topa daha fazla gözlemlediği görülmüştür. Halbuki kız bebekler hep ebeveynleri ile göz teması kurmuştur.

Erkeklerde, okuma ve yazma konusunda öğrenme güçlüğü rahatsızlığı olarak bilinen “disleksi” kızlara göre 3-4 kat fazla görülmektedir. Yabancı dil öğrenmede bu yüzden kızlar daha iyidir. Taklitte ise erkek çocukları daha başarılıdır. Kekeme oranı erkeklerde 5-7 kat daha fazladır. Araştırmalarda, normal konuşmada beynin sol yarımküresini fakat şarkı söylerken sağ yarım küreyi kullanıyoruz. Bu yüzden kekemeler şarkı söylerken takılmaz.

Erkek çocuklar daha çocukken iletişimlerinde “benim babam daha güçlü”, “hayır benimki daha güçlü” diyerek hep bir rekabet içerisindedir. Kız çocukları ise uyum içinde davranıp “benim ablamın ikiz bebeği var” diyen bir kıza diğeri “benim de ablamın ikiz çocuğu” var diyerek üstünlük sağlamaya çalışmaz.

Duygu

Kadınlar bilindiği üzere daha duygusal varlıklar. Bunun sebebi yine araştırmalarda, duygusal durumlarda kadında çalışan nöronların, erkekte çalışmadığını göstermiştir. Bu durum doğaldır. Erkek avcıdır avlarken duygusal olamaz, kadın annedir ve harika empati yapabilir. Bu yüzden duygusal nöronlar daha çok kullanılır.

fMRI deneyinde duygusal merkezin tepkimeleri ölçülür. Çeşitli duygu durumları olan fotoğraflar gösterildiğinde, kadın ile erkek benzer nöronları çalışmaktadır. Fakat kadında extra olarak duygu merkezi olarak bilinen (limbik) kısmında ışıldadığı görülmüştür. Yani kadın o an o duyguyu yaşar.

Erkek kadın kadar yüz ifadeleri ve sesleri algılayamadığı için duygu konusunda da zayıftır. Ancak karşısındaki ağladığı zaman erkekte duygu tespitleri başlar. Empati sırasında beyinde ANS isimli nöron sistemi devreye girer. Daha sonra ise TBS denilen sinir hücrelerinden oluşan bir yapı devreye girer. TBS sorunu çözümlemeye yönelik çalışır. Erkeklerde ANS çok kısa çalışıp hemen TBS devreye girer, kadında ise ANS yoğun bir biçimde çalışır. Bu yüzden erkek duygu durumu karşısında hemen çözüm bulmaya odaklanır, empati kısmında zayıf kalır. Bu durum kadın tarafından hissizlik olarak anlaşıldığında tepki olarak “beni anlamıyorsun!” sözleri duyulmaya başlar. Bunu aşmak için erkek sadece dinlemeli ve arada sırada “anlıyorum, haklısın” demelidir. Zamanı geldiğinde bulduğu çözümü paylaşmalıdır. (çok takma canım yaa..)

Sekiz haftalık bebeklerde yapılan bir araştırmada anneye verilen bebeğin sakinleştiği, aynı bebek babaya verilirken heyecan hormonlarının arttığı gözlenmiştir. Sebebi babalar içgüdüsel olarak çocuklarını dayanıklılık ve savunma yetileri geliştirmek üzere hep çeşitli hareketlere maruz bırakırlar. (zıplatma, meydan okuma, liderlik, cesurluk) Çocukta bunu hissettiği için her seferinde bu heyecan başlar. Özellikle erkek çocukları babalarıyla güreşme ve tepesine tırmanma güdüsü buradan gelir. Bu yüzden bebeği sakinleştirmek anne için çok kısa sürerken, baba için bu sancılı bir süreç olabilir.

Uzun dönemli çalışmalar,  babasıyla itiş kakış gibi oyunlar oynayan çocukların, ileride daha öz güvenli çocuklar olduğunu göstermiştir.

Hamilelik

Hamilelik döneminde kadın beyni kollamak ve korumak iç güdüleriyle donatılmaktadır. Oksitosin adı verilen bir  hormon ile doğum sırasında rahim kaslarını kasarak doğumu kolaylaştırır. Doğum sonrası ile bebeğin, annesinin meme ucunu emmesiyle dolaşıma giren bu hormon sütün salıverilmesini kolaylaştırır. Birçok araştırma bu hormonun bağlılık ve sadakat konularında rol oynadığını kanıtlamıştır. Yani birine oksitosin salgılatabilirseniz o kişiyi kendinize kuvvetli bağlarla bağlamış olursunuz. Temas ve dokunmanın bu hormonu çoğalttığı gözlenmiştir.

Doğuma 1 ay kala erkeklerde testosteron hormonunun %30 azaldığını gözlenmiştir. Bu durum cinselliğe daha az ilgi duymasına sebep olmaktadır. Doğumdan 2 ay sonra bu seviye normale dönmektedir.

Madde Bağımlılığı

Araştırmalarda maddeye olan bağlılığın östrojen hormonu yüzünden yüksek olduğu tespit edilmiştir. Dişi sıçanların yumurtalıklarının alındığı bir deneyde bağımlılık düşmekte, östrojen hormonu verildiğinde bu eğilim tekrar artmaktadır. Östrojen hormonunun, dopamin üzerinde ciddi etkisi olduğu görülmüştür.

Adet döneminden sonraki 10-16. günde östrojen hormonu yüksek seviyeye çıkar. Bu dopamininde yüksek seviyede olduğu düşünülürse bu zamanlarda kadına alınacak en ufak hediye bile büyük mutluluk yaratacaktır.

Cinsellik

Bilinen bir mizah vardır erkek kadınla cinsel ilişki sonrasında arkasını dönüp yatar. Aslında bu durumda biyolojiktir. Kadındaki östrojen hormonu erkektede cinsel ilişki sırasında ortaya çıkar ve çeşitli homonlar ile bir araya gelip, uyku merkezini harekete geçirir. Uyku hapı almış gibi uyursunuz. Bu durum evrimsel bir meseledir, erkekten gereken şeyi alınmış ve artık ona ihtiyaç kalmamıştır.

Görme

Biz dünyayı sadece 3 renk olarak görürüz, kırmızı, yeşil, mavi. Diğer tüm tonlar bunlar arasındaki renklerdir. Beyin sadece bunları algılayacak reseptörlere sahiptir.

Sincap maymunlarında sadece dişiler meyveleri toplar çünkü erkekler renk körüdür kırmızı ve yeşili ayırt edemezler. Kadınlarında renkleri daha iyi gördüğü ve geniş bir açıda baktığı tespit edilmiştir.

Kadın XX kromozomundan erkek ise XY kromozomundan oluşur. Yani kadında eğer bir kromozomda hata var ise diğerindeki ile bu eksiği tamamlar fakat erkekte bu şans yoktur.

Araştırmalarda erkekte renk körlüğü %8 iken kadınlarda %1 dir.

Son yapılan araştırmalarda bazı mutasyonlara uğramış kadınlarda 4. foto reseptörü saptanmıştır. Yani kırmızı,yeşil ve mavinin yanında farklı renkleri görebilir hale gelmişler.

Koku

Yaklaşık 350 farklı koku reseptörü ile 10.000 farklı koku ayırt edilebilir. Evrensel göre koku duyusu az gelişmiş bir varlıktır insan. Talamus isimli beynin ortasında bir yerde bulunan bölge, duyu sinyallerini karşılayıp denetimden geçiren bir yapıdır. Taktığınız saat, giydiğiniz elbise, duyduğunuz aynı sesler talamustan geçerek, beyni devamlı meşgül etmez böylece rahatsızlık vermez. Sadece burun buraya gitmeden direkt beyne iletilir.

Bu yüzden bir nesneye dokunmadan önce beyin kokusundan çoktan onun ne olduğu hakkında fikir sahibi olur. Sevdiğiniz bir yiyeceğin kokusu bile ağzınızda tükürük salgılamaya yeterlidir.

Çiftleşen farelerde eğer başka bir fareye ait idrar kokusu alırsa, embriyolar uterus duvarına yapışmıyor ve hamile kalamıyorlar. Bu savunma mekanizması ortamda olan farklı bir erkeğin ona ve bebeğe zarar vermek ihtimalinden oluşmaktadır.

İnsanda ise bebeklerde ilk doğumda ortaya çıkan oksitosin hormonu koku reseptörlerini uyararak bebeğin annesinin kokusunu almasını sağlamakta ve bağı kurmaktadır.

Hayvanlar yavrularını ilk 5 dakikada kodlayıp kafalarına yazarlar. Eğer bu olmazsa yavrularını tanıyamaz ve red edebilirler.

Koku ile ortamdaki yabancı kişiler hemen anlaşılabilir.

Bağışıklık

Her insanın kendine özel bir bağışıklık sistemi vardır. Adı MHC olarak adlandırılır. Bir bebek, benzerlik olarak uzak MHC lere sahip ebeveynlere sahip olursa bağışıklığı daha kuvvetli olur. Farklı MHC ye ait kişiler daha çekici gelir, yani insan doğası hep kendine daha uzak olanı çekici bulmuştur.

Beyinde iletişim için sinirler kullanılır. Kalın sinirler daha hızlı ince sinirler ise daha yavaş iletişim kurar. Acı veren sinirler incedir, dokunma ise kalındır. Yani olası bir parmak acısında hemen orayı tutmamızın sebebi dokunma ile birlikte acı sinyallerinin bloklanması ve dokunma sinyallerinin beyne daha hızlı ulaşmasıdır.

Beyinde kıvrımlardan ayrı orta taraflarda “limbik” adındaki sistem içerisinde Hipokampüs ve Amigdala bulunmaktadır. Hipokampüsün öfkeden sorumlu olduğu belirlenmiştir. Bu kısım çıkarılırsa ki deneylerde yapılmış sessiz sakin biri haline gelirsiniz. Kadınlarda amigdala daha ufaktır bu yüzden öfkeleri erkeğe göre daha azdır. Sebebi testosteron hormonudur ne kadar çoksa o kadar reseptör var demektir.

Hafıza

Hipokampüs yeni öğrendiğimiz bilgileri tutar ve kullanılmadığında siler. Amigdala ise duygusal anlamda sizi etkileyen olayların kaydını tutar. Bu yüzden amigdala üzerindeki kayıtlar bir duygu ile bağ kurduğu için kolayca unutulmaz. Amigdala erkekte daha büyüktür ama duygusallık konusunda zayıf olmasının sebebi; erkekler genelde amigdalanın beynin sağ tarafındaki bölgesini çok kullanıyor, kadınlar ise soldakini.

Sağ yarım küre olayların genelde ana fikre odaklanırken, sol taraf daha çok detaycıdır. Yani erkek evli olduğunu ogün kamerayla çekildiğini bilir ama hangi gün olduğunu daha detaylı neler yaşandığını hatırlamakta zorlanabilir.

Bilimciler kişileri tanımaya yarayan bölge konusunda 2 farklı görüştedir. İlki bunun bir milyonlarca nöron arasında kurulduğu üzeredir. Diğeri ise sadece belli nöronların belli kişileri tanıdığı üzeredir. Yapılan testlerde kişi fotoğrafları gösterildiğinde tek bir nöron grubunun yanıt verdiği gözlenmiştir. Yani her kişiyi bir nöron tanımlıyor olabilir.

Bilim ve Sanat

Kadınlar daha iyi enstrüman çalabiliyor. İşitme ve iletişim becerileri doğuştan yüksek.  Birde doğuştan ince motor becerileri erkeklere göre daha avantajlıdır. Fakat besteler hep erkeklerden geliyor. Erkeğin yıllarca dişiyi etkilemek için geliştirdiği üretkenliği burada görülüyor.

Erkek 3 boyutlu düşünebilir yani derinlemesine bakabilir. Bir kişi yol tarifi sorduğunda erkek; 300 metre ilerleyin sağa dönün 200 metre ilerde sağdaki bina der. Kadın ise; düz yürüyün yeşil binanın sağından girin mavi tabela olan yerin köşesinde der. Burada erkek derinlikle metre hesabı verirken kadın etiketlediği yerler üzerinden tarif yapar.

Yani kadın detaylara, köşelere odaklanır erkek ise beyninde tümüyle bakar. Objeleri çevirir ve farklı açıdan bakabilir. Bu yüzden erkeklerde üretkenlik, hafızada objeleri yan yana getirme, hareket ettirme gibi yetenekler vardır. İşin içine rotasyon ve açı girdiğinde erkek başarılıdır.

Stres Etkisi

Hayvanlarda yapılan testlerde, akut stres altında hipokampüsteki sinir bağlantı sayılarının arttığı görülmüştür. Bu daha iyi öğrenmek anlamına geliyor. Fakat araştırmada stres erkeklerde iyi bir etki bırakırken, kadınlarda tam tersi etki yapmaktadır.

Eğer yüzük parmağınız işaret parmağınızdan büyük ise erkek değilse dişi beyinlisiniz. Testosteron yüzük parmağının uzamasına sebep olur.

Oyuncak

Doğuştan gelen özelliklerimiz bizi erkek veya dişi olarak kodlar.

Ör: Bir çocuğa şiddete yönelimi olmasın diye öğretmen, pisa kulesi gibi oyuncaklar verildi fakat çocuğun bunları çarpıştırarak oyun oynadığı görüldü. Aynı şekilde itfaiye arabasını sallayan, konuşan kız bebekler gözlendi. Hatta maymunlara silah, araba, bebek gibi oyuncaklar verildiğinde, dişilerin bebeklerle, erkeklerin ise araba silah gibi oyuncaklarla oynadığı görüldü.

Esinlenen Kaynaklar:
Kadın Beyni Erkek Beyni – Dr. Serkan Karaismailoğlu

Yorumla

Yorum

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.