Yaklaşık 15 gün önce radikal bir kararla telefonumdan facebook ve twitter uygulamalarını kaldırdım. Bu bağımlılığı, aldığım aksiyonu ve sonrasında ortaya çıkan sonuçları meraklısı için bir bir yazdım;
- Günde ortalama 4 saatimi mobilden sadece bu 2 uygulamaya harcıyordum. Bu değerli vakti geri kazandım!
- Ortaya çıkan vaktimi; bloglar okumaya, yeni hobiler edinmeye ve ailemle vakit geçirerek değerlendirmeye başladım. Sonuçlar şaşırtıcı; günde okuduğum blog sayısı 3 kat arttı ve geleceğe dair yeni planlar ve fikirler düşünmeye başladım.
- Telefonumun şarzı günde %25-30 oranında daha fazla gitmeye başladı.
- Siz kafanız önde olmadığınızda etrafı daha iyi analiz edebiliyor, başkalarının kafalarını da telefondan ayırıp size bakmasını ve etkileşim kurmasını sağlayabiliyorsunuz. Bunun adı iletişim, evet!
- Bu tıpkı sigara bağımlılığı gibi telefondan deli gibi her an bakmayı bırakınca, kendinizi daha özgür ve kararlı hissediyorsunuz.
- Sıkılıp telefonu her elinize aldığınızda, o sosyal uygulamalar yerine, sözlük, dil eğitimi, mesleki eğitim, doğa, yaşam gibi konularla ilgili uygulamalar yükleyip, bunlarla ilgileniyorsunuz.
- Günde bir kaç kez bilgisayardan bu platformları ziyaret etmenin yeterli olduğunu, size ulaşmak için tek yolun buralar olmadığını fark ediyorsunuz.
- Birisi facebook tan mesaj yazıp, yüz yüze geldiğinizde “2 saattir neden cevap yazmıyorsun” diye size çıkıştığında, telefonda yüklü olmadığını, söylemek çok “cool” duruyor. (thug life, evet!)
- Facebook’ta veya Twitter’da; arkadaşınız, akrabanız dahi olsa, birilerinin beyninin içini, duygularını bilmek yoruyor insanı. Kimin hangi partiyi desteklediğini, kimin nerde ne yediğini daha az bilmek ve görmek kafanızı inanılmaz rahatlatıyor.
- Dikkat ve konsantrasyon problemleri minimuma indi. Zamansız uyarılarla sizi kontrol edip elinize aldığınız telefon, artık köşesinde sessizce işinizi bitirip, ilginizi ona çevirmenizi bekliyor. (herkes yerini bilecek!)
Özetle; önceleri çok endişe duyupta vazgeçtiğim şeyi, şimdilerde “iyiki yapmışım” diyorum. Bu tarz sosyal platformların, ciddi zaman harcanacak ve cebimde taşıyacak kadar, değerli olduklarını düşünmüyorum.
Dönüşü olmayan bu zamanı, başınız önde bir alete değil; sevdiklerinizin gözlerine bakarak ve güzel anlara özne olarak geçirin.
Saygılar.
🙂 Facebook’u silip Facebook’ta harcadığım vaktimi affet effectsle değerlendirmiş şuan en büyük para kaynağım durumunda. Aslında gerçekten kafalar öndeyken birçok şeyi kaçırıyor insan bir kere geldiği şu kısacık dünyada.
Çocukken ömrümüzün 2 yılınındı herhalde tuvalette geçtiğine dair bir yazı okumuştum ve çok sinir olmuştum.
Ve yine çocukluğumdan hatırladığım Facebook diye bir İngilizce ders kitabı vardı. Onuda niye yazdıysam bilemiyorum.